2 Ağustos 2010 Pazartesi

Acı veren gerçeklik.

İlk defa bir kavgamdan bu kadar etkilendim. Çünkü ilk defa onları dinledim; ve haklı olduklarını fark ettim. Asla yeterince zeki veya aklı başında biri olamayacağım. Asla istenilen biri, ideal bir sevgili de olamayacağım. Tüm bunların farkındayım. Her şey gitgide kötüleşecek, biliyorum. Tüm o güzel duyguların birer tuzak olduğunu bilmeliydim. Şimdi anladım, ama çok geç. Karmaşa içindeyim. Anlamıyorum. Ne kendimi ne de başkalarını. Her zaman gülen, umursamaz kişi ben olmalıydım. Neden gülemiyorum şimdi?

Her şeyi çoktan öğrenmiştim ben. Berbat bir kız olduğumu, yerime taş doğrulsa daha iyi olacağını… Peki neden bir anda yüzüme çarpılınca canım acıdı. Neden deli gibi titriyorum şimdi? Çünkü hayat her şeyi tekrar kanıtlamaya başlamıştı. Verdiğim açıktan içeri sızmış, bir virüs gibi yayılmıştı kalbime. Yavaş yavaş öldürecek miydi beni? Öldürse iyi ederdi. Yoksa tüm bu lanet hayat boyunca taşıyamazdım bunca şeyi. Bundan önceki yazımda, mükemmel duygulardan bahsetmiştim. Yani şu ‘sevgi’ diye adlandırıldığını öğrendiğim. O sadece bir yemmiş. Tatlı ve çekici bir yem. Son birkaç yıldır düştüğüm ilk ve tek tuzak. Ve şimdi bir çok kötü duyguyla boğuluyorum. Bencillik, kıskançlık, şüphe, acı, korku… Duygular zayıflıktı. Kendini iyi hissetmeni sağlasa da sadece bir zayıflık. Bir kez kapıyı açtığında, geriye dönüşü olmuyor. Acıdan yerlerde kıvranana, gözyaşlarında boğulana ve sefalet içinde eriyene dek bırakmıyorlar. Bırakmayacaklar.

Şimdi korkuyorum, bu güzel duygu ya beni terk ederse? O zaman güç alabileceğim ne kalacak? Tüm bu karanlığa karşı, hangi yıldızla bulacağım yönümü? Karanlıkta avlanıyorum. Göremediğim şeyler bana acı veriyor. Soyut acılar. Ama ağlamıyorum. Hayır. Burada yolumda ilerlemeye çalışırken önüme geçen çiçekleri eziyorum. Bencilliğim hat safhada. Sadece benim için olmasını istiyorum. Başka kimse benim olana ilgi duymasın istiyorum. Ve kıskanıyorum. Benden iyi olanları. Ben güzel, benden akıllı, benden daha yetenekli olanları kıskanıyorum. Çünkü şüphe kemiriyor içimi. Ya bir gün onları görürse?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tiini Viini String Bikiniii

Tiini Viini String Bikiniii
Evet, Gunther'e takmış durumdayım. Tanrım o nasıl dudak uzatmaktır öyle! Benim olmalı o dudaklar! Hehe.